-işte burası daaa benim odam.
-a, the proper study of mankind. okudun mu?
-cık.
-vaay, being and time, bunu okudun mu?
-onu da bi heves almıştım ama daha fırsat olmadı.
-bu freudlar?
-onlar selin'in :(
-...
-...
-...
-seni şu ipek ongun rafının önüne mi alsak acaba :(
annemle game of thrones'un son bölümünü izliyoruz (506). bölümün başında arya'nın nihayet house of black and white'ın arka tarafını görmesine izin veriyorlar. yerlerde mumlar, gizemler, ihtişamlar... ve biz :(
-ay ben o mum ışıklarını ilk bakışta bekleyen otobüs sandım.
-hee, tapınağın kapısı meğer mecidiyeköy'e açılıyormuş.
salonda şarkı söylüyorum:
-yeter çektiiiiğim, insaf et gayrıııı...
annem geliyor:
-kızım söyleme böyle şeyler, üzülüyoruz.
-aa, neden?
-keşke sesin daha güzel olsaydı diye.