Friday, December 26, 2008
bahar ile ben 2
bu post'tan sonra benden 15 gun icinde haber alamazsaniz allah rizasi icin polise basvurunuz. (okumayi sokerse zaten benden umudu kesseniz yeri)
Saturday, December 6, 2008
bahar ile ben
-serifee (annem), bi baksana
-seni bir daha bahar (yas 3) ile oynamaya goturmeyecegim, kotu etkileniyorsun, o da annesine ozlem diyor
- ne alakasi var. ben sana ozlem mi diyorum? (sitcom gulme efekti)
Tuesday, November 18, 2008
daha bi aydinlik turk genci
aydinlik turk genci IV
-vatanseverligini ve duyarliligini onemli gunlerde facebook'da ataturk resmi koyarak olsun, sehitlerimize bir karanfil birakarak olsun gosterir.
-"yanlis anlama benim de kurt arkadasim var" der.
aydinlik turk genci III
Friday, November 14, 2008
aydinlik turk genci II
Thursday, November 13, 2008
aydinlik turk genci
-80 sonrasi apolitize olmus turk genci lafini bol bol cumle icinde kullanir, bu da onu politize etmeye yeter.
(devami gelecek)
Sunday, November 9, 2008
ten reasons why you suck
kral tv'nin sarisin, prezentabl(!) vj'lerinden biri
programinda "bana ne kadar deger biçersiniz" veya
"benle evlenmek için ne kadar baslik
parasi verirsiniz" gibisinden bir soru sormuş.
"milyarlarimi, evlerimi, varimi yogumu,
herseyimi..." gibi cevaplar gelmeye baslamış.
orta yas civari bir amca arayarak 150 - 160 milyon
civari bi rakam telafuz edince, vj bozulup nedenini sormuş
amca durumu şöyle açıklamış:
"sen asagi yukari 50 -55 kilo çekersin. eeee.. kasarin kilosuda 3 milyon
lira civarinda".
ben başkalarının yalancısıyım..
bir suser de kral tv ile ilgisi olmadığını söyler..
ancak kaşar kadın tanımlamasına pek uygundur..
yukaridaki yazinin neden igrenc olduguna dair 10 maddelik bir kompozisyon yaziniz, sureniz basladi.
Saturday, November 8, 2008
uno dos tres
-bak dikkatli kaldir, sarsma.
-(derin bir nefes alarak) bir...iki...uc...dort...bes.
-anne ne oluyor?
-ay pardon ben karistirdim, bismillahirahmanirahim diyecektim.
Thursday, November 6, 2008
fikri dusuncesel akil yurutmeler
devlet'i okumaya devam ediyorum. asker sinifinin egitilmesi kisminda sokrates'in soyledikleri bence dogrudan tektanrili dinlerin aciklamasi zaten. cocuklarimiz birbirine kin tutan, intikam almaya calisan, asik olup duzenbazlik yapan tanri hikayeleriyle inanclarini yitirebilirler, bu yuzden sadece onlarin adaleti ve iyiligi ile ilgili hikayeler anlatalim derken ortaya omnipotent, omnipresent, omnibenevolent bir tanri anlayisi cikti.
devlet'i okuyorum demis miydim?
beybi beybi boom boom
"bu ne? nasil bir sey bu? yeniyor mu? nasil yeniyor?" demem, dayimin ofkeden kuplere binip annemi arayarak "kari koca ikiniz de calisiyorsunuz. cocuk gelmis uc yasina daha muzu bilmiyor" diye cemkirmesi filan a dostlar.
Tuesday, November 4, 2008
kultur san'at gunesi
mustafa filmi/belgeseli beni buyuk bir hayalkirikligina ugratti. hakkinda bu kadar tartisma yapilinca, ataturk'un insan yonu filan denince hakikaten nebliyim mustafa kemal'in ihtirasli kisiligi, iktidari elinde tutmak icin basvurdugu ortodoks olmayan yontemler ya da en azindan 'bir salon adami olarak mustafa kemal' temali bir vals sahnesi neyim beklemistim, i ih.
olmamis can dundar, otur iki.
icinde yeni, daha once duymadigimiz hicbir sey yok: mustafa kemal karga kovalarken, savaslarda yer alirken, fikriye, latife, savarona, bitti. mustafa kemal'in insan yonu bir tek araya sikistirilan karanlikta uyuyamayisi mi?
bu aralar plato'nun devlet'ini, pardon daaa republic (Πολιτεία / Politeía)'ini okuyorum soylemesi ayip, yalniz okurken nasil havaya girip kendimi kasiyorsam sirtim agriyor on dakika sonra birakiyorum, donup tekrar desperate housewives seyrediyorum. benim kulturum sanatim da bu gadaa oluyo napcen.
Monday, November 3, 2008
ailesel durumlar
ailece rezaletiz.
Sunday, November 2, 2008
tiri viri
soru: peyami safa'nin kendi hastalik gunlerinden esinlenerek yazdigi meshur romaninin adi nedir?
cevap: dokuzuncu hayriye kogusu
Saturday, November 1, 2008
i heart u
hala birbirimize ayhan ve mukaddes olarak hitap ediyoruz.
Friday, October 31, 2008
Thursday, October 30, 2008
pah-lease
yarin da "i love political correctness" tisortu giyerim, soz.
Wednesday, October 29, 2008
daglar ardinda bir orman varmis
-bak, horlarsam haber ver tamam mi?
-heh heh, hataliysam arayiniz
-ariyorum o zaman: sirtin acik, ustunu iyi ort.
yakinda kasetimiz cikiyor bekleyiniz.
Tuesday, October 28, 2008
eskiden cok eskiden
bugun annemle konusurken, konu cocuklara cinsellikle ilgili yapilan aciklamalara geldi. ben su ana kadar duydugum en makullerinden birinin bana kucukken soyledikleri “anne ile baba gece yatinca birbirine sarilip cocugumuz olsun diye dua ederler, sonra cocuklari olur” versiyonu oldugunu soyledim. annem de kucukken bana bunu soylediklerinde “ama tecavuze ugrayanlarin da cocuklari oluyor, o nasil oluyor” diye sordugumu anlatti. bana su an gayet tatminkar gelen bir aciklamanin, beni cocukken tatmin edememis olmasinin tek bir izahi var: buyudukce aptallasiyorum.
niye lan?
elif "shafak"
bu aralar yine elif safak hocaefendi hazretlerine takmis durumdayim. bazen ilk bebeginden sonra, cinler kendisine takmislar zaten takacaklari kadar, bir de ben ugrasmayayim diyorum ama kendimi kontrol edemiyorum, bugun biraz var bende, saka yapmayin dostlar, butun cinler tepemde.
gazetede bir roportajini gordum bugun, ikinci bebegini dunyaya getirmis, allah bagislasin. adini da emir zahir mi ne, oyle bir sey koymus. allah anali babali buyutsun, kulaga ezan kulaga ezan filan. ancak hrant dink cinayeti islendiginde kendisinin sagda solda soyledigi “oglum olursa adini hrant koyacagim, eyup’le de konustum” turunde iddialari bir tek ben mi ciddiye almisim, elif hanimin “san’atci duyarliligi”ni yanlis mi yorumlamisim merak ediyorum.
gunun ozlu sozu: televizyonda her duyduguna inanma cocugum.