hayalimdeki dugun

bu aralar etrafimda evlenen evlenene. ben de bu firsattan istifade ben evlencek olsam ne yapardim, nasil bir dugun isterdim oturdum bunu dusundum.

planim yabanci, turk kulturune cok da asina olmayan, safca bir damat adayi bulmak. adami bulduktan, isleri ciddiye bindirdikten sonra "ama askim bizde adet boyle" diye surekli icat cikaricam. 'bizde kiz istenirken buyuklerin eli opulur, kayinpederin de eli yalanir'; 'dugunden once sana kina gecesi yapicaz ve bindalli icinde cayda cira oynicaksin' dicem. adam bu engelleri sabirla asip dugun gunune gelirse "yaa askim bak turkusu bile var, aynali koruk olmazsa ben gelin gitmem" diye ayak diricem.  olur da bi yerden aynali koruk bulup getirirse "ud kemane calmazsa aynali koruge de binmem" dicem. 

hayalimdeki dugun iste bu! (dedi ve sonsuza kadar bekar kaldi).

megzuniyet senlikleri

annem: ee mezuniyet hediyesi olarak ne istiyorsun?
ben: biz babamla konustuk. biletimi babam alicak (ucak biletini kastediyorum).
annem: ne bileti? milli piyango mu?
ben: hee, otobus bileti.
kardesim: 2 liraya. kadikoy'e iner bi cay icersin. cay senden.

sarki turku nese mese

-sen deeee masum degilsiiiin
ben deeee masum degiliiiim
o daaa masum degiiiiiiil
su daaaa masum degiiiiil
-bu ne be?
-sarki
-nasil sarki bu, hic bisey anlasilmiyo, hangi sarki bu
-sezen aksu'nun sarkisi iste; masum degiliz hicbirimiz

uzaylilar ve ben

maymundan sonra yeni takintim uzaylilar (pek yeni de sayilmaz aslinda, senelerdir bu aksam ne yiyelim sorusuna uzay pastasi diye cevap veren bi insanim).

kurbanim da her zamanki gibi kardesim. "uzaylilar geliyor," "ben bu aksam uzayli arkadasim cubur cuburla oynicam," "seni uzaylilara 3000 dolara sattim" gibi cesit cesit fikirle kafa utuluyorum. bugun kahvaltida yine "uzaylilar! selin iste burda! gelip bunu alcaksiniz!" diye kardesimin kafasina isaret etmeye baslayinca kardesim  "abla bu sakan artik cok sikti, surekli ayni seyi diyip duruyorsun, yeni bisey bul" dedi. yaptigim bi sakaya laf ettigi zaman hemen butun ciddiyetimi takinip "iyi o zaman, bitti. artik ben de normal abla olcam. bi daa hic saka yapmicam" diye tehdit savuruyorum (tehdite bak!).

bu tehditler de bi ise yaramadigindan kardesimden burdan ozur diliyorum: ben seni asla uzayliya satmam. sana uc bin dolar degil uc bin bes yuz dolar verseler de satmam. uzayli seni kacirmaya gelirse onune dururum. gerekirse uzayliya yumruk vurur, tekme doverim!

ailemizden insan manzaralari

-off, m'yi gordum gecen gun
-seytan gorsun yuzunu
-bi de ustune mail atmis, seni gormek cok guzeldi, musait oldugun bi ara kahve icelim mi diye
-ayyy gerizekali
-bi kahve icsem mi, elime mi yapisir diyorum, ama m'nin muhabbetine yarim saat bile katlanmak o kadar gozumde buyuyor ki
-ya ne ugrasiyorsun elin dangalagiyla. sakin gitme. odada bos bos oturup tavana baksan bile zamanini daha iyi degerlendirmis olursun
-iyi dedin kardesim. ay hahaha. beni sinir eden insanlara benden daha kuvvetli bi nefret beslemen cok hosuma gidiyor. adeta "sassy black girl friend" gibisin
-you go girl!
-bazen de verdigin moda tavsiyeleriyle "gay best friend" oluyorsun, her ihtiyacima cevap veriyorsun
-pekii, sen benim neyimsin?
-eee, seey? ben deeee... ben seni cok seven kopeginim!
-kopegime mi moda tavsiyesi veriyorum?
-...
-...
-...
-o zaman tuylerini dikey kestir bari de zayif gostersin.

evlilik hesaplari

kis tatili icin evdeyken annemle taksiyle bi yere gidiyoruz. annem nereden estiyse (cunku 'gorucu'ler kapida, zile basiyorlar) kardesimle benim dugunlerimiz meselesine takilmis.

-simdii, senin hayalindeki dugun nasi bi dugun tam olarak?
-oyle ozel bi hayalim yok, o gun gelince damat adayinin isteklerine, sartlara, maddi imkanlara gore bisi yapariz artik. ki mustakbel gariban doktora ogrencileri olarak hic dugun derneksiz evlenmemiz de olasi.
-yok artik, babanla ben ne gune duruyoruz? biz elimizden geldigince sizin isteklerinize gore bi dugun yapmaya calisiriz.
-olmaz canim, kac yasina geldik! bak amerika'da olsak bizden artik kira aliyor olcaktiniz (keh keh), tamam okuttunuz yetistirdiniz bitti, bundan sonra herkes kendi basinin caresine baksin.
-sen boyle diyorsun da belki kardesin telli duvakli gelin olma hayali kuruyor?
-hiiiic sanmiyorum da, cok merakliysa ciragan'da havalanan guvercinler esliginde evlenmeye, ceksin bankadan kredi, yapsin dugununu, sonra 20 sene o dugunun parasini odesin.

(ben boyle cosagelmis yuksekten yuksekten atip tutarken taksici onden bi yandan kikir kikir guluyor, bi yandan da gulmesini elinin altinda gizlemeye calisiyor)

-ama dugun onemli. akraba? es dost?
-yahu sen ne merakliymissin memnuniyetsiz bilmemkim yengeyi evinde bi hafta agirlamaya, yedirip icirip yollamaya? (bilmemkim yenge annemin korkulu ruyasi oldugundan kozlarimi bence cok iyi oynadim!)
-sey de diyorlar ama, dugunde takilan altinlar sunlar bunlar?
-yap bi nikah, topla altinlari, tutustur milletin eline dandik nikah sekerini, oldu da bitti masallah bence

bu soylediklerim kafasina yatmamis olacak ki (allah allah niye acaba), annem derin dusuncelere daliyor. arayolcu bir insan oldugumdan dayanamiyorum:

-olmadi biz kocaya kacariz, oyle bi cozum bulmus oluruz.

burda taksici dayanamiyor, cunku su an turk aile kurumunun bekaasi soz konusu, is sakalasmaktan cikti, namus meselesi halini almak uzere!

-ama olur mu hanfendi, kacmak cozum mu, kacmak olmaz.

annem adamin damarina basmak icin atiliyor

-kacmaya kalksaniz baban sizi topugunuzdan vurur yalniz

-vursuuun. hastane masrafi tas catlasa 300-400 lira tutar, iki aya iyilesiriz, ondan sonra gelir operiz babamin elini, sen sag ben selamet. hala kardayiz!