Tuesday, November 18, 2008

daha bi aydinlik turk genci

aydinlik gencinin acmazlarinin farkindadir, 'surda yanlissin arkadasim' diye listeler yapmaktan hoslanir.

aydinlik turk genci IV

-yapici elestirinin kiymetini bilir, tartisma adabi onemlidir, "universitelerde turban serbest kalirsa herkesi zorla turbana sokarlar" gibi argumanlar uretebilir.
-vatanseverligini ve duyarliligini onemli gunlerde facebook'da ataturk resmi koyarak olsun, sehitlerimize bir karanfil birakarak olsun gosterir.
-"yanlis anlama benim de kurt arkadasim var" der.

aydinlik turk genci III

"bu kadar cami yapilacagina okul yapilsin" cumlesini en az yedi kere kurmustur. konuyla ilgili istatistikleri de ezberlemisse (her 10 kisiye bir cami, her 5000 kisiye bir okul dusuyor seklinde) kendisi yildizli aydinlik turk genci unvanina layik ve de laik olmustur.

Friday, November 14, 2008

aydinlik turk genci II

-oss'nin kendisini yaris atina cevirdigini bilir, cesitli mecralarda dile getirmekten cekinmez

Thursday, November 13, 2008

aydinlik turk genci

-her gun muhakkak iki gazete okur, birisi cumhuriyet digeri tercihe bagli, ama posta filan hayatta olmaz.

-80 sonrasi apolitize olmus turk genci lafini bol bol cumle icinde kullanir, bu da onu politize etmeye yeter.

(devami gelecek)

Sunday, November 9, 2008

ten reasons why you suck

kaynak:eksi sozluk

kral tv
'nin sarisin, prezentabl(!) vj'lerinden biri
programinda "bana ne kadar deger biçersiniz" veya
"benle evlenmek için ne kadar baslik
parasi verirsiniz" gibisinden bir soru sormuş.
"milyarlarimi, evlerimi, varimi yogumu,
herseyimi..." gibi cevaplar gelmeye baslamış.
orta yas civari bir amca arayarak 150 - 160 milyon
civari bi rakam telafuz edince, vj bozulup nedenini sormuş
amca durumu şöyle açıklamış:
"sen asagi yukari 50 -55 kilo çekersin. eeee.. kasarin kilosuda 3 milyon
lira civarinda".

ben başkalarının yalancısıyım..
bir suser de kral tv ile ilgisi olmadığını söyler..
ancak kaşar kadın tanımlamasına pek uygundur..



yukaridaki yazinin neden igrenc olduguna dair 10 maddelik bir kompozisyon yaziniz, sureniz basladi.

Saturday, November 8, 2008

uno dos tres

anneme bilgisayari kaldirmasini soyledim:

-bak dikkatli kaldir, sarsma.
-(derin bir nefes alarak) bir...iki...uc...dort...bes.
-anne ne oluyor?
-ay pardon ben karistirdim, bismillahirahmanirahim diyecektim.

Thursday, November 6, 2008

fikri dusuncesel akil yurutmeler

munich filmini seyrederken filistinlilerin durup dururken masum sporculari nedensiz yere olduren manyaklara indirgenmesine sinir oldum. teroristlerin ortada hicbir sorun yokken, sirf ruh hastasi olduklari icin terorist olduklari yonundeki amerikan yanilgisi aslinda turk yanilgisindan cok da farkli degil: otoritenin otekilestirmesi.

devlet'i okumaya devam ediyorum. asker sinifinin egitilmesi kisminda sokrates'in soyledikleri bence dogrudan tektanrili dinlerin aciklamasi zaten. cocuklarimiz birbirine kin tutan, intikam almaya calisan, asik olup duzenbazlik yapan tanri hikayeleriyle inanclarini yitirebilirler, bu yuzden sadece onlarin adaleti ve iyiligi ile ilgili hikayeler anlatalim derken ortaya omnipotent, omnipresent, omnibenevolent bir tanri anlayisi cikti.

devlet'i okuyorum demis miydim?

beybi beybi boom boom

kucukken karsi sokakta oturan dayim, beni kuzenlerimle oynayayim diye evine goturup onume muz koydugunda (muz hic sevmedigim icin),
"bu ne? nasil bir sey bu? yeniyor mu? nasil yeniyor?" demem, dayimin ofkeden kuplere binip annemi arayarak "kari koca ikiniz de calisiyorsunuz. cocuk gelmis uc yasina daha muzu bilmiyor" diye cemkirmesi filan a dostlar.

Tuesday, November 4, 2008

kultur san'at gunesi

cok entelim temali blog yazisi:

mustafa filmi/belgeseli beni buyuk bir hayalkirikligina ugratti. hakkinda bu kadar tartisma yapilinca, ataturk'un insan yonu filan denince hakikaten nebliyim mustafa kemal'in ihtirasli kisiligi, iktidari elinde tutmak icin basvurdugu ortodoks olmayan yontemler ya da en azindan 'bir salon adami olarak mustafa kemal' temali bir vals sahnesi neyim beklemistim, i ih.
olmamis can dundar, otur iki.
icinde yeni, daha once duymadigimiz hicbir sey yok: mustafa kemal karga kovalarken, savaslarda yer alirken, fikriye, latife, savarona, bitti. mustafa kemal'in insan yonu bir tek araya sikistirilan karanlikta uyuyamayisi mi?

bu aralar plato'nun devlet'ini, pardon daaa republic (Πολιτεία / Politeía)'ini okuyorum soylemesi ayip, yalniz okurken nasil havaya girip kendimi kasiyorsam sirtim agriyor on dakika sonra birakiyorum, donup tekrar desperate housewives seyrediyorum. benim kulturum sanatim da bu gadaa oluyo napcen.

Monday, November 3, 2008

ailesel durumlar

babam her aksam isten donuste o gun ne yedigimi sormaktan bikmiyor, ben de "tost, tost yedim; tost tost diye nice nicesine sarildim" demekten.
ailece rezaletiz.

Sunday, November 2, 2008

tiri viri

trivial pursuit oynuyoruz.

soru: peyami safa'nin kendi hastalik gunlerinden esinlenerek yazdigi meshur romaninin adi nedir?

cevap: dokuzuncu hayriye kogusu

Saturday, November 1, 2008

i heart u

beraber arabayla gezdigimiz bir gun, kardesimle yolda bir duvara yazilmis "seni seviyorum mukaddes- ayhan" yazisini gorduk.

hala birbirimize ayhan ve mukaddes olarak hitap ediyoruz.