Wednesday, December 28, 2016

ordumuz

-asker, tekmil ver!
-dooo!
-tekmil ver diyorum, tekmil.
-allahu ekber?

Monday, December 26, 2016

oturmasını kalkmasını bilen bi hanım

-Ay dur dur dur, ipodumun üstüne oturdun koca şeyinle.
-Ipod sıcak mı peki? Fazla uzağa gitmiş olamam...

Friday, December 2, 2016

o ezanlar ki

Et maintenant on va où? filmini seyrettim, kardeşime anlatıyorum:

-Derken bir minare gözüktü. Ben dedim "aha ezan okunucak," sonra ezan okunurken sen bi duygulan, bi duygulan, sanırsın Mehmet Akif Ersoy :(
-Biliyo musun, ben de geçen feysbuk sizi kim sanıyo şeysine bakıyordum, feysbukun beni yerleştirdiği kategoriler: ailesinden uzak, memleketinden uzak, expat. Adamlar resmen burada bi zayıf nokta var, oradan vuralım, pazarlamayı bunun üstünden yapalım diye onu tespit etmişler.
-Ay kız bunlar birkaç seneye parayla ezan sesi satmasınlar bize :/

Tuesday, November 29, 2016

o bayan ve çeşitli şekiller

Benim birisine kendimi ne kadar yakın hissettiğimi anlamanın en iyi yolu maalesef o kişinin hayatına ne kadar karıştığıma bakmak :( Genel olarak seçimlerinize saygı duyuyor, aldığınız kararlara büyük ölçüde destek çıkıyorsam sizinle muhtemelen düzeyli (ve mesafeli) bi ilişkimiz var. Öte yandan benden haftada bir meditasyonun faydalarını listeleyen bir email alıyorsanız ve benimle etkileşimleriniz çoğunluğunu "en son ne zaman karnabahar yedin? karnabahar ye! karnabahar çok faydalı" türü ifadeler teşkil ediyorsa büyük ihtimalle ıssız bi adaya düşsem yanıma alıcaam üç kişiden birisiniz (biri de Trump mesela. CIA hemen bizi bulsun, adadan kurtarsın diye. Yaa, işte bunlar hep büyük resmi görmek).

Neyse, biliyorsunuzdur, kardeşimle baştan sona defalarca izlediğimiz, repliklerini ezbere bildiğimiz, canımız ciğerimiz Gilmore Girls'ün dört yeni bölümü daha yayınlandı. Oturduk izliyoruz, ben de her zamanki neneliğimle durmadan karakterlerle konuşuyorum.

-Rory, gecenin bi vakti niye kahve içiyosun?
...
-Lorelai, telefonu kulağına dayamadan konuş. Kulaklık al.
...
-Rory o çocukla buluşma.
...
-Lorelai kağıtları çantana koysana.
-Abla sen acaba dizi karakterlerine de sevgini böyle gösteriyor olabilir misin?
-:(((

Wednesday, November 23, 2016

lal la lalala lal lal la

Dün akşam kardeşimle romantikliğimiz tuttu.

-Ben senin küçüklüğüne tanık olmak isterdim. Mesela sen bir yaşındayken ne yapıyordun, nasıldın...
-Aman, sensiz çok sıkıcı, bomboş, kupkuru bi hayattı.
-Hadi ordan yalancı. Ben resimlerde gördüm. Kardan adam filan yapıp onlarla oynuyormuşsun.
-İşte senin yokluğunda kardeş diye onlara tapıyordum :(

Tuesday, October 11, 2016

sucuk şöleni

-kız, sen haftaya buraya gelince sevan markete gider sucuk filan alırız. sonra odada sucuk eşliğinde jane austen filmi izleriz. tam bir sucuk şöleni!
-hee, sausage fest.

lavantali krem brule

-Soyle bakalim dogum gununde nereye gitmek istersin? Fransiz restoranina mi yoksa Italyan restoranina mi?
-Italyan!
-Aa sasirdim valla. Degisik tatlara yelken acmak, escargot filan denemek istemez misin?
-Kizim benim damak tadimin geliskinligi ortada. Sicak suyu cay diye icmis insanim. Bosuna parani harcama,  dominos'dan iki pizza soyle, italyan yemegi diye kaktirirsin.
-Elitliginle yuzles bence. Fransa'da yedigi lavantali krem bruleyi bes senedir anlatan kimdi?
-Ya ben anlatiyorum ama, aslinda acaba ne yedim? Lavantali krem brule diye petibor biskuvinin ustune deterjan mi dokup getirdiler Allah bilir :(