Thursday, February 18, 2010

gercekler acidir, baklava da ic bayar

gecenlerde bir aile toplantisinda buyukler masanin etrafina toplanip dedikodu yapiyor, ergenler iceride televizyon seyrediyorlarken cocuklar, yani kuzenimin 7 yasindaki kizi ipek ve ben de oturmus muhabbet ediyorduk.
konusmanin baslarinda nereden aklima estiyse sordugum "ipek sence ben kac yasindayim" sorusuna muhtemelen ipek'in evreninde 'cok yaslisin' demek olan "15 yasindasin" cevabiyla 'oh oh yillara meydan okuyorum' diye nesem yerine gelmis, konusmamiz dereden tepeden seyrini surduruyordu.
ipek bana okul maceralarini anlatirken bazen arkadaslariyla konusacak bir sey bulamiyor olmasindan yakindi. ben de 22 yillik engin hayat tecrubem, yillarin imbiginden suzulmus bilgeligimle kendisine akil vermeye, yukselen yeni nesili aydinlik pinarimdan mahrum birakmamaya karar verdim:
-ipekcim izlediginiz filmlerden, cizgi filmlerden bahsedebilirsiniz, okudugunuz kitaplari birbirinize anlatabilirsiniz, sevdiginiz diziler, dinlediginiz sarkicilar...
-ama sezen abla, benim arkadaslarim oyle seylerden hoslanmiyor ki. benim arkadaslarim EGLENCELI seylerden hoslaniyor.

eglenceli dedi. bana dedi. benim arkadaslarim eglenceli seylerden hoslaniyor dedi.

yoldaslarim! bunca yildir benim sikici muhabbetime katlanmis, yine de beni yalniz birakmamis vefakar dostlarim! ben aldigim bu darbeden sonra bir daha iflah olacagimi sanmiyorum. onumuzdeki gunlerde issiz bir magarada yaralarimi yaliyor olacagim. siz bundan sonra yola bensiz devam ediniz.

cok bile dayandiniz.

Sunday, February 14, 2010

sanat hayatimda yeni bir sayfa

dikis makinesine yer acmak icin evden atilmak uzere oldugumu anlayinca kardesimin isportacidan aldigi takma sakal biyigi yuzume yapistirip "mafyayim ben, meksika mafyasi" diye gezinerek dosta guven verip evdekilerin yuregine korku salma planim basarisiz olunca yeni bir icat cikardim.
babamin bir yerlerden komikligine bulup getirdigi ufak boy uyduruk darbukaya rastgele vurarak evdekileri pusuya dusuruyor "sokak calgicisiyim ben, bana para verin" diye gercekten kopru altinda yatacagim gunlerin rizkini cikarmaya calisiyorum.
verdikleri on kuruslarla bu is nasil hallolacak onu da bilmiyorum. ulkemizde sanatin hali gercekten icler acisi. sanatciya saygi sifir. annem olacak o kadin dikis makinesi darbuka caliyor olsaydi ona on kurustan daha fazlasini layik gorurdu, bundan da adim gibi eminim. az kaldi ama. yakinda isterse yaptigi mantilari dikis makinesine yedirsin. ben sanat hayatimda yeni bir sayfa aciyorum. bekle beni unkapani, ben geliyorum.