Monday, September 28, 2009

my funny valentine

(baba bence sen bunu okuma)

karsi cinsle interaksiyonlarimda oldukca kazma bir profil ciziyorum. erkeklerle iliskilerimde eger herhangi bir hoslanma, begeni durumu yoksa gayet rahat ve dogal davranabilen ben, birisini azicik begenmeyeyegoreyim tam bir gerizekali gibi davranmaya basliyorum. yandim allah hoslandigim anlasilacak diye arzunun 'belirli' nesnesini gorur gormez yolumu degistirmeler, karsilasinca selam vermemeler, ancak mecbur kalinca konusmalar, ozel bir caba sarfederek ilgili kisiye hic bakmamalar, gayret edip o kisiden mumkun oldugunca uzaga oturmalar, surekli vucut dilimi kontrol edip kendimi aksi yone yoneltmeler girla gidiyor. oldu da mecbur kaldik, denk geldi de konusuyoruz bu sefer de acayip agresif tavirlarla surekli alay edip laf sokuyorum, igneleyici yorumlarda bulunuyorum.

gecen gun bir arkadasla konusurken bu sorunumun nereden kaynaklandigini buldum. ortaokulda her inek dogrucu davut gibi ben de sinif baskaniydim. sinifimizin bir turlu rahat durmayan, surekli konusup ortalikta gezinen, hep bir muziplikler pesindeki haylaz mehmet'i de beni kizdirip durmaktan ozel bir zevk aliyordu sanirim. ben de gorev askiyla kendisi ne yaparsa yapsin yilmiyor, sinifta asayisi temin etmeye ugrasiyordum. bu nedenle benim sinif baskanligim cogunlukla mehmet'i azarlamak, mehmet'le laf yarisina girip kendisini maglup etmeye calismak gibi gorevlerden olusuyordu.

bir gun yine siniftan kacip erkekler tuvaletine saklanmis olan mehmet'i sinifa donmeye ikna etmeye calisiyordum ki (yahu bu ne bicim zihniyet, 13 yasinda kendine vazife edindigin sey bak, birak gitsin tuvalete, sana ne, sen arkadaslarinla spice girls cikartmasi filan degis tokus et, bu ne otorite yalakaligi) 'sen git x gelsin, o zaman cikarim tuvaletten' dedi. x'i gonderdim, konustular monustular, mehmet hala cikmiyor tuvaletten, sonra x geldi bana 'mehmet sana cikma teklif ediyor' dedi. ne? nasil yani? e ben mehmet'e cok kotu davraniyordum? demek bu isler boyle, kotu davraniyorsun, sonu ilan-i ask oluyor. allah allah. iyi bakalim...

aradan seneler gecti, ben hala mehmet algoritmasindan bir adim uzaklasamadim. masallah bu yasta kur yapisim ilkokulda asik oldugu kizin sacini ceken oglan cocugu duzeyinde. ve bunun suclusu sensin mehmet. ozur dile mehmet.

Thursday, September 24, 2009

arkadaslar (milka'nin nesi ciksa super olur)

facebook sayesinde arkadas cevremin ne kadar acinasi bir durumda oldugunu anladim. hayatinda okudugu toplam dort kitabin dordunu de en sevdigi kitaplar olarak siralayan mi ararsin, izlemedigi filmi en sevdigi filmlere yazan mi istersin, en sevdigi kitabin ya da grubun adini yanlis yazip 2 senedir hala duzeltemeyen mi sey edersin (buraya ... ararsin ... istersin'den sonra bir ucuncu kelime koyamadim, siz de benden blogunuzda 'iki lafi bir araya getiremeyen mi dilersin' diye bahsedebilirsiniz- ama ucuncu kelimeyi de bu arada bulmus oldum, hay-fayv)... bir garip haller.

geri kalanlar da surekli beni hayatta dinlemeyecegim sarkicilara 'fun' olmaya, turk'un gucunu dunyaya, dunyalinin gucunu marsliya gostermeye davet eden ve bu sebeple beni acikca hic taninamis insanlar.

dogru duzgun arkadasim yok mu benim yav? facebook beni derin bir yalnizliga itti. internetler gencleri asosyal yapiyor derlerdi de inanmazdim. acilen yeni arkadaslar bulmam lazim.


ps: siz bi el atsaniz? msn'den filan bi tanisip konussak?

Monday, September 7, 2009

deniz ve gunes sordular seni

kardesimin tarih dersinde tarih oncesi uygarliklardan bahsediliyormus. soz gunese tapan bir uygarliga gelmis. 'gunah' kabul edilen bir davranis aciklanirken birisi sormus:

-peki oyle yaparlarsa, yani gunah islerlerse ne oluyormus?
-gunes carpiyormus

Thursday, September 3, 2009

degeri abartilmis kitaplar

(malzemeden calip baska bir yere yazdigim yaziyi buraya da post'luyorum ama normalde 3 gun arayla bir seyler yazmiyordum zaten, o yuzden sayilmaz)

Arkadaslar asagida bana begendiginizi soylediginiz takdirde nezdimde puan kaybedeceginiz, iliskimizi tekrar gozden gecirmeme neden olacak kitaplarin listesini veriyorum, ayaginizi denk alin. Sagda solda "Adorno, Kant'in ahlak felsefesi, yanlis hayat dogru yasanmaz, Oguz Atay, Tutunamayanlar, kedi, cok asil hayvan" filan derken araya bunlari karistirmayin, durduk yerde tatsizlik cikmasin.

1. Ayn Rand'in butun kitaplari

Ama o cok iyi bir felsefeci...czzt bzzt. Sus. Hatta Umut Sarikaya usulu sis. Oyle felsefe olmaz olsun. "Gemisini kurtaran kaptan", "kahrolsun yeteneksiz sefiller", "hicbiriniz beni anlamiyorsunuz", "toplum bana hazir degil", "herkes bana ve ustun yeteneklerime karsi". Lise 2'den sonra hayata hala bu sekilde bakmaya devam ettiyseniz, size Sinan Cetin ve Gulse Birsel'le mutluluklar dilerim, ben araniza girmeyeyim.

2. Kinyas ve Kayra

Ayn Rand'da elestirdigim duygusal hamligin cok daha kotu bir Turkceyle, karakter tutarliligi, olay orgusu filan olmadan anlatilmis versiyonu. Bakiyorum bu kitabi begenenlere, sevdikleri diger kitaplar Bilge Karasu'dan filan. 'Bilge Karasu'yu seven bunu nasil sever' diye dusunuyorum, 'acaba bende mi bir problem var' diye kendime bakiyorum (bende bir problem yok, her zamanki akli basinda, zeki ben), anlam veremiyorum.

Kitabin hosgorulebilecek tek yani Hakan Gunday'in Kinyas ve Kayra'yi lisedeyken yazmaya baslamis olmasi ve kitabi yine genc bir yasta tamamlamasi. 567 sayfalaik izdirabim boyunca kitabin hayata ofkeli bir ergenin elinden cikmis izlenimi verdigini dusundum, ki hakliyimisim.

Devrik, kulak tirmalayan cumleler, mantik ve kurgu hatalari cikarilsa asagi yukari 50 sayfa kalacak bu roman, iyi bir editorun elinde yine de bir seye benzebilirdi. Ama bu haliyle, i ih.

Hakan Gunday daha sonra Malafa gibi kitaplar yazarak kendisini affetirmistir, usta bir yazar oldugunu kanitlamistir, o ayri.

3.Secret ve Saz Arkadaslari

Bunlarla populer kultur icersinde yeterince dalga gecildi, ordan bakabilirsiniz.

4. Ask (Elif Safak)

(Aslinda Elif Safak'in Bit Palas'tan sonraki butun kitaplarini bu kategoriye koymak lazim. Ama bende bir tek Ask var, o yuzden onun uzerinden yaziyorum. Digerlerini bilahare eklerim artik.)

Sayin Safak'in 1200'lerde gecen kitapta karakterlere domates yedirmesini 'her yazar tarih bilmek zorunda degil' diye affedebiliriz belki ama yarattigi karakterler de gercekcilikten uzak maalesef.

O devirde, gozune melek gorundugunu soyleyen cocuga (Sems) babasi 'Hayal gucun fazla calisiyor senin' diye mi cevap verir Allah askina? 'Yuru git sacma sapan konusma' der, inanir 'oglum ululara karismis' der, ama Hollywood filmi dublajiyla 'hayal gucun cok calisiyor senin' demez. Sonra ne olacak sayin Safak? Sems biraz daha buyuyunce babasi isyerinde cok mesgul oldugu icin Sems'in beyzbol macini mi kaciracak?

Bakin listeyi verdim. Ben elimden geleni yaptim. Hala 'ama Elif Safak... ustelik Hakan Gunday yeralti edebiyati..." diye cikarsaniz karsima, olacaklardan ben sorumlu degilim.